Homeopatide Zihin Rubriklerinin Önemi ve Mind Rubrikleri Nasıl Yakalanabilir

Son güncellenme on Eylül 27, 2024 by Dr. Neslihan Gülmez

Homeopatide bir vakada çözüme kavuşabilmek için zihinsel, ruhsal ve fiziksel semptomların tümünü elde etmemiz gerekir. Bu üç ana semptom grubundan biri olan mind rubrikleri olarakta ifade edilen mental yada zihinsel rubriklerin önemini anlamak ve vakalarda bu mind rubriklerini nasıl yakalayabiliriz buna yönelik ipuçlarının olduğu bir yazı ile karşınızdayız.

Dr. Hahnemann, Organon of Medicine’de “Ruhsal Hastalıklar”ın ayrıntılı bir tanımını ve tedavisini şu şekilde vermiştir:

i. Ruhsal hastalıklar, fiziksel hastalıklar olarak adlandırılan hastalıklarda olduğu gibi diğer hastalıklardan ayrılmayan bir hastalık sınıfıdır; fiziksel hastalıkta hastanın ruhsal durumu her zaman değişir (Aforizma 210).

ii. Ruhsal hastalıklar, hem beden hem de zihin semptomlarının mevcut olduğu diğer hastalıklar gibidir, ancak fiziksel semptomlar azalırken; zihin ve mizaç semptomları, tek taraflı zihin ve mizaç hastalığı olarak görünene kadar artmıştır (Aforizma 215).

iii. Tek taraflı ruhsal hastalıkların doğru bir resmini çizmek ve homeopati ile başarılı bir şekilde tedavi etmek için; hekim, semptomların bütünlüğü ile birlikte hastanın bireysel eğilimini de not etmelidir (Aforizma 210, 211).

HOMEOPATİDE “ZİHİN SEMPTOMLARI”NIN ÖNEMİ

Homoeopati, ilaç reçete ederken hastanın öznel hislerine, duygularına, düşüncelerine, duyumlarına ve çeşitli yaşam stres faktörlerine verdiği tepkilere daha fazla önem verir. Bu zihin semptomları hastanın karakteristik semptomları olarak kabul edilir ve vakanın bireyselleştirilmesine yardımcı olur. Bu bireyselleştirme süreci, Homeopat’ın en yüksek tedavi idealine ulaşmak için en uygun benzer ilacı seçmesine yardımcı olur.

Dr. Hahnemann, tedavi edici ilacın belirlenmesinde hastanın zihinsel veya duygusal durumunun merkezi önemini çok erken fark etmiştir. Homeopatik ilkelere göre – tüm kronik hastalıklar, dikkatle incelendiğinde, şu anda bilinen herhangi bir laboratuvar testiyle vücutta fiziksel değişiklikler keşfedilmeden çok önce kararlı ve karakteristik zihinsel semptomlar gösterecektir.

Klasik Homoeopati metni olan Organon of medicine’de Dr. Hahnemann zihinsel semptomların önemini açıkça ortaya koymuştur:

i. “Tüm sözde somatik hastalıklarda da zihinsel ve duygusal ruh hali her zaman değişmiştir” (Aforizma 210).

ii. “Tüm hastalıklarda, homeopatik olarak tedavi edebilmek için hastalığın gerçek bir görüntüsünü kaydetmek isteniyorsa, semptom kompleksi ile birlikte hastanın duygusal durumu en önde gelen semptomlardan biri olarak not edilmelidir” (Aforizma 210).

iii. Doğru homeopatik reçeteleme için, hastamızda yalnızca zihinsel/duygusal semptomların toplamını değil, zihinsel/duygusal bir durumu aramalıyız (Aforizma 210 – 214).

iv. “Duygusal durumun bu öncelikli önemi o kadar büyüktür ki, homeopatik ilaç seçiminde çoğu zaman belirleyici olur. Bu, hastalığın tüm belirtileri arasında, tam olarak gözlemleyen hekimden en az saklı kalabilen kesinlikle kendine özgü bir işarettir” (Aforizma 211).

v. ‘Her hastalık vakasında, hatta akut olanlarda bile, bedenin belirtileriyle birlikte zihinsel ve duygusal değişikliklerin belirtisine dikkat edildiğinde ve hastalığınkine benzer bir zihinsel veya duygusal durumu ortaya çıkarabilecek en benzer ilaç seçildiğinde homeopatik olarak iyileşme sağlanır’ (Aforizma 213).

Dr. Hahnemann ayrıca doğru ilacı seçmek için hastanın zihinsel durumuna dayalı basit bir eleme yöntemi tavsiye etmiştir. Örneğin, “hastanın duygusal durumu sessiz ve tekdüze bir şekilde sakinse” Aconite’i ilaç seçiminden elemek ve “hastanın duygusal durumu mutlu, neşeli ve inatçıysa” Pulsatilla’yı elemek gibi (214 numaralı aforizmanın dipnotu)

Dr. James Tyler Kent, birincil önemin beden, zihin ve duygulardan oluşan insanın kendisine verilmesi gerektiğini söylemiştir. Bu zihinsel ve duygusal yönler insanın içsel yönleridir. “İnsan irade ve anlayıştır ve içinde yaşadığı ev de bedenidir”. İnsan, hastalığın lokalizasyonundan önce hastadır. İnsanın hastalık dili olan semptomları zihin, duygu ve beden düzeylerinde incelenmelidir. Doku değişiklikleri hastalığın sonuçlarıdır, hastalık değildir. Bu nedenle, Dr. Kent’e göre zihin semptomları yapısal reçetelemede merkezi bir öneme sahiptir.

Homeopatide mind rubrikleri, hastanın zihinsel ve duygusal durumunun analiz edilmesine ve buna uygun bireysel tedavi geliştirilmesine yardımcı oldukları için oldukça önemlidir. Homeopatide, fiziksel belirtiler kadar zihinsel ve duygusal durumlar da tedavinin merkezinde yer alır, çünkü zihin, beden ve ruh birbirleriyle bağlantılıdır. Bu bağlantı ilkesi, homeopatinin kurucusu Samuel Hahnemann tarafından ortaya atılmış ve modern homeopatiye kadar süregelmiştir. Aşağıda mind rubriklerinin neden bu kadar önemli olduğunu ve bu fikri destekleyen homeopatik otoritelerden alıntılarla açıklayalım.

1. Zihin-Beden-Ruh Bağlantısı: Holistik Tedavi Yaklaşımı

Homeopati, hastalığın sadece fiziksel belirtilerden ibaret olmadığını; duygusal, zihinsel ve ruhsal dengenin de tedavi edilmesi gerektiğini savunan bir tıp sistemidir. Bu bağlamda, hastanın ruh hali, düşünce süreçleri ve duygusal durumları dikkate alınmadan yapılan bir tedavi eksik kalır. Mind rubrikleri, hastanın ruhsal yapısını anlamaya ve bireysel tedavi planı oluşturmaya olanak tanır.

  • Samuel Hahnemann, hastanın zihinsel ve duygusal belirtilerini dikkate almanın tedavide kritik olduğunu vurgulamıştır. Hahnemann’ın “Organon of Medicine” adlı eserinin 6. basımında (paragraf 211), zihinsel ve duygusal semptomların tedavi sürecindeki merkezi rolünü şöyle ifade eder:

    “Zihinsel ve duygusal belirtiler, hastanın fiziksel belirtilerinden daha derin ve kalıcı bir hastalık durumunu temsil eder. Bu nedenle, zihinsel semptomlar bir homeopatik tedavi için en belirleyici işaretlerdir.”

2. Zihinsel Belirtiler İlacın Seçiminde Belirleyicidir

Homeopatide her birey, aynı fiziksel belirtileri göstermiş olsa bile, farklı zihinsel ve duygusal yapıya sahip olabilir. Bu nedenle doğru remedinin seçimi için mind rubrikleri son derece önemlidir. Bireyin zihinsel yapısı, hastalığın kaynağını ve iyileşme sürecini etkileyen temel unsurdur. Zihinsel belirtiler, homeopatide daha derin ve etkili tedavi sağlayan işaretler olarak kabul edilir.

  • Homeopatide önemli bir figür olan Dr. James Tyler Kent, zihinsel belirtilerin önemini vurgulayan çalışmalarıyla tanınır. Kent Repertuarı, zihinsel rubriklerin geniş bir şekilde yer aldığı en etkili homeopatik kaynaklardan biridir. Kent’e göre:

    “Zihinsel belirtiler ve duygusal tepkiler, homeopatik bir ilacın seçilmesinde en önemli faktörlerdir. Zihin semptomları, ilacın bireyin tüm yapısına en uygun şekilde etki etmesini sağlar.”

    Kent’in Repertuarı, özellikle zihinle ilgili rubriklerin ağırlıkta olduğu ve zihinsel semptomların büyük önem taşıdığı en ünlü homeopatik kaynaklardan biridir. Kent’in bu yaklaşımı, günümüzde de modern homeopatlar tarafından yaygın şekilde kabul edilmektedir.

3. Zihinsel Belirtiler Hastalığın Kökenini Anlamada Anahtar Rol Oynar

Homeopatik teoriye göre, hastalığın kökeni çoğunlukla zihinsel ve duygusal dengesizliklerde yatar. Fiziksel belirtiler sadece bu dengesizliğin bir yansımasıdır. Bir hastalığın zihinsel ve duygusal belirtilerini anlamak, hastalığın kökenine inmeyi ve tedavinin doğru uygulanmasını sağlar. Mind rubrikleri bu nedenle, hastanın duygusal tepkileri, zihinsel zorlukları ve korkularını anlamak için kilit rol oynar.

  • Homeopat Dr. Rajan Sankaran, zihinsel belirtilerin hastalığın nedenini anlamada ne kadar önemli olduğunu şöyle ifade eder:

    “Bir kişinin zihinsel durumu, çoğu zaman fiziksel belirtilerin ardındaki ana tetikleyicidir. Bir hastanın zihinsel yapısını ve duygusal tepkilerini anlamadan, tam anlamıyla bir tedavi sağlamak mümkün değildir.”

Sankaran, zihinsel belirtileri merkeze alan The Sensation Method (Duygu Yöntemi) adını verdiği bir yaklaşım geliştirmiştir. Bu yöntemde, bireyin duygusal ve zihinsel yapısının incelenmesi, tedavide en uygun ilacın seçilmesi için kritik bir adımdır.

4. Mind Rubriklerinin Derinliği ve Kalıcılığı

Homeopatide fiziksel belirtiler geçici olabilir, ancak zihinsel belirtiler daha derin ve kalıcıdır. Bu nedenle tedavi sürecinde zihinsel belirtilerin öncelikli olarak ele alınması, uzun vadede daha kalıcı ve derin bir iyileşme sağlar. Hahnemann, bu konuda Organon’un çeşitli bölümlerinde zihinsel belirtilerin tedavi sürecinde merkezi önem taşıdığını dile getirmiştir.

  • Hahnemann, Organon’da 210. paragrafta şunları ifade eder:

    “Zihinsel belirtiler, hastanın tüm durumunu yansıtan en derin ve uzun süreli belirtiler olup, bunlar tedavide göz önünde bulundurulmadığında tam bir iyileşme mümkün olamaz.”

Bu anlayış, homeopatların her zaman bir hastanın zihinsel durumunu göz önünde bulundurarak tedavi etmeleri gerektiğini vurgular. Zihinsel belirtiler göz ardı edildiğinde, tedavi yüzeysel kalabilir ve uzun vadeli iyileşme sağlanamaz.

5. Modern Homeopatide Mind Rubriklerinin Yeri

Günümüzde de homeopatlar, zihinsel ve duygusal semptomların tedavi sürecindeki önemini vurgulayan yaklaşımlar geliştirmiştir. Birçok modern homeopatik kaynak, özellikle zihinsel belirtilerin analizine odaklanır ve doğru ilacın belirlenmesinde zihinsel rubriklerin en önemli kriter olduğunu belirtir.

  • Vithoulkas, homeopatik tedavide zihinsel rubriklerin önemine dair şunları söyler:

    “Homeopatik bir ilacın etkinliği, zihinsel ve duygusal belirtilerle ne kadar uyumlu olduğuna bağlıdır. Fiziksel belirtiler zamanla değişebilir, ancak zihinsel yapı sabit kalır ve tedavi sürecinin merkezinde yer almalıdır.”

Hastalardan (Vakalardan) Mind Rubrikleri Nasıl Yakalanır (Elde Edilir)

Mind rubriklerini elde etmek sadece bir doktor olarak değil, homeopati tedavisi gören herkes için önemli bir durumdur. Homeopati tedavisi gören kişi siz yada bir yakınınız olabilir, bu durumda tedavinin başarılı olabilmesi için mind rubriklerini nasıl yakalayabilirsiniz, nelere dikkat etmeniz gerekir özetlemeye çalışalım…

Aşağıda her türlü yaş grubu için bazı ipuçlarını verdik, yaşlı, genç, çocuk ve orta yaş durumları için mind rubriklerini nasıl elde edebiliriz görelim…

1. Hastayı Tanıma: Gözlem ve Empati

Yaşlı hastalarla çalışırken, hastanın ruh hali, geçmiş yaşam deneyimleri ve mevcut sağlık durumu arasında derin bir ilişki olabilir. İlk olarak, hastayı dikkatlice gözlemleyin. Zihinsel ve duygusal rubrikleri anlamak için şu unsurlara dikkat edin:

  • Zihinsel Berraklık: Konuşması akıcı mı? Düşünce akışı nasıl? Bellek problemi var mı? Karar alma yeteneği nasıl?
  • Duygusal Tepkiler: Hangi olaylara, düşüncelere veya kişilere nasıl tepkiler veriyor? Depresif mi, kaygılı mı, öfkeli mi?
  • Sosyal İlişkiler: Aile ile ilişkileri nasıl? Sosyal izolasyon veya aşırı bağımlılık görülebilir mi?
  • Uyku ve Enerji Durumu: Uykusu nasıl? Dinlenmiş hissediyor mu yoksa sürekli yorgun mu?

2. Derinlemesine Anamnez: Hastanın Zihinsel ve Ruhsal Durumunu Anlama

Homeopatide individualizasyon yani kişiye özel tedavi esastır. Hastanın zihin durumu, homeopatik ilacın seçimi için kritik olduğundan, anamnez alırken şu konulara özellikle eğilin:

  • Duygusal Durum: Nasıl hissediyor? Çoğunlukla mutsuz, keyifsiz mi? Çabuk sinirleniyor mu? Yaşadığı herhangi bir travma veya üzücü olay var mı?
  • Zihinsel Durum: Unutkanlık, kafa karışıklığı, sabırsızlık gibi zihinsel semptomları var mı? Yaratıcılığı, motivasyonu azaldı mı?
  • Korku ve Endişeler: Yaşlı hastalarda ölüm korkusu, yalnız kalma korkusu veya sevdiklerini kaybetme korkusu yaygın olabilir. Bu korkuları yakalamaya çalışın.
  • Bağımlılık ve İhtiyaçlar: Yaşlı hastalar bazen aşırı bağımlılık veya yalnızlık duygusuna kapılabilirler. Bağımsız olma arzusu ile yardım isteme arasında gidip gelmeleri de önemli bir işaret olabilir.

3. Rubrik Seçimi: Hangi Rubrikler Önemlidir?

Homeopatik rubrikler, hem mental hem de fiziksel belirtileri içerir. Yaşlı hastalarda özellikle dikkat edilmesi gereken mind rubrikleri şunlar olabilir:

  • Konfüzyon: Zihinsel karışıklık, kafa karışıklığı (Confusion of mind)
  • Unutkanlık: Bellek zayıflığı, isimleri, yerleri, tarihleri unutma (Memory weakness)
  • Korkular: Yalnız kalma korkusu, hastalanma korkusu, ölüm korkusu (Fear of death, fear of being alone)
  • Depresyon: Umutsuzluk, ilgisizlik, hayattan zevk almama (Despair, hopelessness, apathy)
  • İnatçılık: Katı fikirler, değişime kapalı olma (Obstinate, rigid)
  • Özlem: Geçmişe duyulan aşırı özlem, nostalji (Homesickness, nostalgia)
  • Sabırsızlık: Tahammülsüzlük, bekleyememe (Impatience)

Bu rubriklerin seçimi, hastanın genel ruhsal halini ve düşünce tarzını yansıtmalıdır. Bazen bu rubrikleri doğrudan konuşarak değil, hastanın tepkilerini ve davranışlarını gözlemleyerek de yakalayabilirsiniz.

4. İletişim: Hastayla İlişki Kurma ve Bilgiyi Elde Etme

Yaşlı hastalar bazen duygularını açıkça ifade etmekten kaçınabilirler veya zihinsel durumu hakkında konuşmayı zor bulabilirler. Bu yüzden:

  • Nazik Sorular Sorun: Doğrudan değil, dolaylı sorularla zihinsel durumunu keşfetmeye çalışın. Örneğin, “Bu aralar nasıl hissediyorsunuz?” gibi genel sorularla başlayın.
  • Sabırlı ve Empatik Olun: Yaşlı hastaların bazen duygusal ve zihinsel süreçlerini ifade etmeleri zaman alabilir. Sabırlı olun ve dinleyin.
  • Aile Üyelerinden Yardım Alın: Bazen hastanın yakınlarından da bilgi alabilirsiniz. Aile bireyleri, hastanın son dönemdeki ruh hali değişiklikleri veya davranışsal farklılıkları hakkında önemli ipuçları verebilir.

1. Çocuklar (0-12 yaş)

Zihinsel Durum:

Çocuklarda zihinsel süreçler henüz gelişim aşamasındadır. Duygusal tepkiler genellikle ani ve dışa dönüktür. Bu yaş grubunda özellikle şu rubriklere dikkat edebilirsiniz:

  • Korkular: Yabancılardan, karanlıktan, yalnız kalmaktan veya hayvanlardan korku (Fear of strangers, dark, being alone).
  • Bağımlılık ve İhtiyaç: Ebeveynlerine aşırı bağlılık, ayrılma kaygısı (Clingy behavior, separation anxiety).
  • Hiperaktivite ve Dikkat Dağınıklığı: Sabırsızlık, sürekli hareket halinde olma, dikkatin kısa süreli olması (Hyperactivity, impatience).
  • İnatçılık: Özellikle 2-5 yaş arasındaki çocuklarda görülen inatçılık, kendi isteklerini kabul ettirme çabası (Stubbornness, willfulness).
  • Kıskançlık: Kardeş kıskançlığı veya arkadaş kıskançlığı (Jealousy, sibling rivalry).

Çocuklarla çalışırken onların dilinde konuşmak ve oyun yoluyla iletişim kurmak çok etkili olabilir. Çocuğun duygu durumlarını anlamak için çizimler yapmalarını isteyebilir veya oyun oynarken verdiği tepkileri gözlemleyebilirsiniz.

2. Gençler (12-18 yaş)

Zihinsel Durum:

Bu yaş dönemi, kimlik arayışı, sosyal ilişkiler ve duygusal dalgalanmaların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Gençlerde öne çıkan rubrikler şunlar olabilir:

  • Kimlik Bunalımı: Kendini bulmaya yönelik mücadele, kimlik krizi, kim olduğunu sorgulama (Identity crisis).
  • Başkalarının Düşüncelerine Aşırı Önem Verme: Sosyal onay arayışı, eleştirilere karşı aşırı duyarlılık (Fear of criticism, need for approval).
  • Depresyon ve İçe Dönme: Sosyal izolasyon, duygusal dalgalanmalar, bazen depresif belirtiler (Depression, withdrawal).
  • Başkaldırma: Otoriteye karşı isyan, bağımsızlık çabası (Rebellion, defiance).
  • Kaygı ve Stres: Sınav stresi, gelecek kaygısı, sosyal anksiyete (Anxiety about future, school stress).

Gençlerle iletişim kurarken empati, sabır ve anlayış göstermek çok önemlidir. Direkt sorgulamalardan kaçınarak, açık uçlu sorularla onları konuşturmaya çalışın. Duygusal durumlarını anlama noktasında arkadaş ilişkileri, okul hayatı ve geleceğe yönelik kaygıları hakkında konuşabilirsiniz.

3. Orta Yaş (25-55 yaş)

Zihinsel Durum:

Bu yaş dönemi genellikle sorumlulukların en yoğun olduğu, kariyer ve aile yaşamının öne çıktığı bir dönemdir. Duygusal dengeyi sağlamak, stresi yönetmek ve hayatın anlamını sorgulamak bu yaş grubunda önemli olabilir. Aşağıdaki mind rubriklerine dikkat edebilirsiniz:

  • Stres ve Kaygı: Kariyer, aile, finansal yükler, yaşam dengesi ile ilgili kaygılar (Anxiety about work, stress about responsibilities).
  • Yorgunluk: Zihinsel ve duygusal yorgunluk, iş ve aile yaşamının getirdiği tükenmişlik (Burnout, mental exhaustion).
  • Hayatın Anlamını Sorgulama: Orta yaş krizleri, hayatta anlam arayışı, değişim isteği (Midlife crisis, existential questioning).
  • Sabırsızlık: Zaman baskısı, hemen sonuç alma isteği (Impatience, need for quick results).
  • Gelecek Korkusu: Yaşlanma, sağlık sorunları ve gelecekteki belirsizlikle ilgili endişeler (Fear of aging, fear of the future).

Orta yaş hastalarıyla konuşurken, hem iş hem de aile hayatıyla ilgili stres kaynaklarını sormak ve onları dinlemek önemlidir. Özellikle yaşam dengesi ve tükenmişlik belirtilerini dikkatle gözlemleyin.

4. Yaşlılar (65 yaş ve üstü)

Zihinsel Durum:

Yaşlılarda fiziksel sağlık problemleriyle birlikte zihinsel ve duygusal zorluklar da öne çıkabilir. Zihinsel yavaşlama, depresyon ve kaygı gibi belirtiler görülebilir. Dikkat edilmesi gereken rubrikler:

  • Unutkanlık: Hafıza zayıflığı, isimleri, yerleri, tarihleri hatırlamada güçlük (Forgetfulness, memory issues).
  • Korkular: Yalnız kalma korkusu, ölüm korkusu, hastalanma korkusu (Fear of death, illness, being alone).
  • Depresyon: Umutsuzluk, yalnızlık duygusu, hayattan zevk alamama (Hopelessness, loneliness, apathy).
  • Bağımlılık: Fiziksel veya duygusal olarak başkalarına bağımlı olma (Dependency on others).
  • Geçmişe Özlem: Nostalji, geçmişi sürekli hatırlama (Nostalgia, dwelling on the past).

Yaşlı hastalarla çalışırken, sabırla dinlemek ve empati kurmak en kritik noktalardan biridir. Onların yalnızlık duygularını, korkularını anlamaya çalışarak, daha önce bahsettiğimiz rubriklere odaklanabilirsiniz.

Görüldüğü gibi mind rubriklerini elde etmek için iyi bir gözlem ve hastanın yada vakanın içinde bulunduğu durumları, koşulları göz önünde bulundurmak çok daha faydalı olacaktır. Daha önce yazdığımız Mind Rubrikleri isimli yazımızda 840 adet zihin (mental) rubrikten bahsettik. Bu yazımızı da okumanız ve burada hepsini detaylı olarak anlatmadığımız durumları okuyarak hafızanıza katmanız güzel olacaktır.

Sonuç olarak mind (zihin) rubrikleri, bir vakayı çözmeye çalışırken bize yardımcı olacak en önemli unsurlardan biridir. Bu bilgilerin yayınlanma amacı, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık bakanlığı tarafından önerilen alternatif ve tamamlayıcı tıp tedavileri arasında yer alan homeopatinin çeşitli hastalıklarda ve durumlardaki etkilerinin bilinir olması amacıyladır. Buradaki içerikler tamamen sağlık profesyonelleri yani homeopati eğitimi almış doktorlar tarafından uygulanabilir. Eğer bir homeopati tedavisi almak istiyorsanız  0(553) 943 12 01 telefon numarasından ulaşarak Dr. Neslihan Gülmez‘den homeopati tedavisi için randevu oluşturabilirsiniz.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir